30 Ekim 2020’de Ege Denizi’nde meydana gelen depremin ardından, Kuşadası Körfezi’ne karadan uzanan fayların depremselliğini araştırmak üzere kolları sıvayan TÜBİTAK’ın başlattığı “Kuşadası Körfezi İçindeki Fayların Depremselliğinin ve Aktif Tektonik Özelliklerinin Yüksek Çözünürlüklü Deniz Tabanı Ölçümleri ile Belirlenmesi Projesi” kapsamında görev alan TÜBİTAK MAM Gemisi, İzmir Alsancak Limanı’ndan demir alarak 10 gün sürecek seferine başladı.
TÜBİTAK MAM Gemisi’ni seferine Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır ile TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal uğurladı. 30 Ekim 2020 tarihinde Ege Denizi’nde meydana gelen depremde 117 vatandaşın vefat ettiğini, 1034 vatandaşın da yaralandığını hatırlatan Kacır, “Bu vesileyle hayatını kaybeden bütün vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum, tüm Türkiye’ye, İzmir’e bir kez daha geçmiş olsun” dedi.
TÜBİTAK’ın, son dönemde yürüttüğü çalışmalarda, ülkemizin aynı alanda çalışan, farklı üniversitelerde görev yapan araştırmacılarını bir arada desteklemeye gayret ettiğine dikkati çeken Kacır, bunun son örneğinin, 20’ye yakın bilimsel araştırma projesinde 500’e yakın araştırmacının bir araya getirildiği COVID-19 Platformu’nda gözlendiğini ifade etti. Hali hazırda Antarktika seferlerimizde de ülkemizin farklı üniversitelerindeki bilim insanlarının bir araya getirildiğini belirten Kacır, şöyle devam etti: “Şimdi bugün burada bu seferde de 4 farklı üniversitemizden; İstanbul Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi ve Dokuz Eylül Üniversitesi’nden araştırmacılarımız, AFAD ve Deniz Kuvvetlerimizin de destekleriyle, bu araştırmayı gerçekleştirecekler. Jeoloji, jeofizik ve su altı araştırmalarında çalışmalarını sürdüren bilim insanlarımızı bir araya getirmiş olacağız.”
TÜBİTAK MAM Gemisi’nin bugüne kadar pek çok çalışmada, özellikle çevre ile ilgili araştırma projelerinde önemli sorumluluklar üstlendiğine işaret eden Kacır, “Bu sefer vesilesiyle, deprem araştırmalarına da bu gemimizle nitelikli gelişmiş cihaz ve ekipmanlarımızla katkı vermeye çalışacağız” dedi.
Bu sefer neticesinde elde edilecek bilimsel çıktıların uluslararası platformlarda da paylaşılacağını ve ülkemizin bu alanlardaki yetkinliğinin tüm uluslararası platformlarda incelenme, gözlenme şansına sahip olacağını ifade eden Kacır, “Bu seferin sonrasında da 2 yıla yakın bir süre bu çalışmaları sürdüreceğiz. Ülkemizin depreme hazırlık anlamındaki bilimsel çalışmalarına katkılar sunmaya devam edeceğiz. Seferin ülkemize milletimize hayırlı olmasını temenni ediyorum” diye konuştu.
Depreme karşı da güçlerimizi birleştireceğiz
TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal da, TÜBİTAK MAM Gemisini seferine uğurlarken yaptığı konuşmada, bugün güçlük olarak gördüğümüz deprem sürecinin, birlikte çalışma ve birlikte başarma yaklaşımıyla, tıpkı COVID-19 Türkiye Platformu aşı ve ilaç geliştirme çalışmalarındakine benzer bir yöntemle ele alınacağını ifade etti. Türkiye’de bu konuda yetkin üniversitelerimizin, ilgili kurumlarımızın (AFAD, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Seyir Hidrografi ve Oşinografi Dairesi Başkanlığı) birlikte çıkacakları seferin, 10 gün boyunca devam edeceğini kaydeden Prof. Dr. Mandal, sefer ekibinin gece gündüz hem kendi karasularımızda, hem uluslararası kara sularında çalışma yapacaklarını belirtti.
Depremin denizdeki izlerini de bulacağız
Depremin karadaki izlerini takip etme konusundaki yetkinliğimize işaret eden Prof. Dr. Mandal, “Biz, aktif faylarımızı, depremin karadaki izlerini iyi takip ediyoruz. Bu bölgeyi iyi tanıdığımızı düşünüyoruz. Ama denizden gelen süreçte, bu boyutta yeterli bir bilgiye sahip değiliz. Bu konudaki hedefimiz, öncelikle birinci seferde, denizdeki aktif fay hatlarının, karadan başlayan Kuşadası’ndaki aktif fay hatlarının denizdeki izlerini bulacağız. Hem jeofizik alanındaki hocalarımız, hem jeoloji alanındaki yetkin hocalarımız, süreçte birlikte yer alacaklar” diye konuştu.
TÜBİTAK MAM Gemisi’ni, seferinden dönüşte Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın karşılayacağını belirten Prof. Dr. Mandal, gemi seferden döndüğünde, hem deneyimlerinin hem de elde ettikleri erken aşama bilgilerin paylaşılacağını ifade etti.
Sürece katkı sağlayan pek çok kurum bulunduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Mandal, “AFAD’a, Deniz Kuvvetleri Komutanlığımıza, Dokuz Eylül Üniversitesine, İstanbul Üniversitesine, İstanbul Teknik Üniversitesine, Orta Doğu Teknik Üniversitesine, TÜBİTAK MAM’daki arkadaşlarımıza, sponsor olarak sürece katkılarını sunan TÜRKSAT’a teşekkürlerimizi sunuyoruz” dedi.
Deprem çalışmalarını kendi kaynaklarımızla yürüteceğiz
Seferde 11 araştırmacının, 12 de mürettebatın olduğunu belirten Prof. Dr. Mandal, bunun dışında sahada, üniversitelerde, laboratuvarlarda bu sonuçları bekleyip, onları hemen hızlıca irdeleyip, kamuoyuyla paylaşmak üzere görev alan toplamda 40 kişilik bir proje ekibinin, 2 yıl boyunca çalışacağını kaydetti. Prof. Dr. Mandal, “Ülkemizin bu alandaki çalışmaları başka ülke kaynaklarından değil, kendi ülkemizin ürettiği verilerle sağlanacak ve gelecekte karşılaşabileceğimiz depremlere çok daha hazırlıklı olmamız için bilimsel temelli bir çalışma gerçekleşmiş olacak” dedi.
Araştırmalarımızın sonuçlarını Yunan bilim insanlarıyla da paylaşacağız
TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, yöneltilen soru üzerine, deprem projesi ile ilgili Yunanistan’a da teklif götürüldüğünü, bu aşamada Dışişleri Bakanlığı’nın katkı verdiğini ancak, pandemi sürecinin de etkisiyle Yunan makamlarının hızlı aksiyon alamadıkları bilgisinin kendilerine ulaştığını ifade etti. TÜBİTAK MAM Gemisinde Yunanistan’dan araştırmacıların da olmasını dilediklerini kaydeden Prof. Dr. Mandal, “Sonuçları Yunanistan’daki bilim insanlarıyla da paylaşacağız çünkü deprem, bölgenin ortak bir sorunu. Bilim temelli yaklaşımla iş birliği olsun istedik ama ne yazık ki yetişemediler” diye konuştu.