Bizimle iletişime geçin

DÜNYA

Suna Kıraç’ın Vefatının Birinci Yıl Dönümünde Kızı İpek Kıraç’tan Yeni Bir Eğitim Yolculuğu: “Suna’nın Kızları”

Haberler

on

Ülkemizdeki sanayi, eğitim, kültür ve sanat alanlarının gelişmesine büyük ve önemli katkılar sunmuş olan iş insanı Suna Kıraç, 15 Eylül 2020’de aramızdan ayrıldı. Suna Kıraç’ın vefatının birinci yıl dönümünde kızı İpek Kıraç, “Suna’nın Kızları” adını taşıyan yeni bir eğitim seferberliği için yola çıktı. Suna Kıraç’ın eğitim alanındaki çabalarını, değerlerini, hedeflerini ve vizyonunu yaşatacak olan “Suna’nın Kızları”, Suna ve İnan Kıraç Vakfı çatısı altında yürütülecek. Ülkemizin dört bir köşesinde eğitime erişemeyen, erişen ama tamamlayamayan, tamamlayan ancak gerçek anlamda nitelikli eğitim alamayan kız çocuklarına ulaşacak. Annesi Suna Kıraç’ın bir eğitim gönüllüsü olarak yaşamını eğitimde fırsat eşitliği çalışmalarına adadığını hatırlatan İpek Kıraç, vefatının birinci yıl dönümünde “Suna’nın Kızları” ile yola çıkmanın heyecanı içinde olduğunu belirtti. İpek Kıraç, “Dünya pek çok zorlukla aynı anda mücadele ettiğimiz bir dönemden geçiyor. Her biri devasa ve çözümü için büyük çabalar gerektiren sorunlar karşımızda duruyor. Tüm bunların içinde eğitim en önemlisi. Eğitim alanında yüzleşmemiz, çözmemiz gereken çok büyük konular, sorunlar var. Ancak mücadeleden vazgeçmemeli, umutlarımızı kaybetmemeliyiz. Annemin bir sözü vardır; ‘Planlarımızı önümüzdeki yoğun sise göre değil, ilerideki parlak ufuklara göre yapıyoruz’. ‘Suna’nın Kızları’ ile böyle bir noktadayız ve ilerideki parlak ufuklar için, Türkiye için, kız çocukları için, eğitimde fırsat eşitliği için harekete geçtik. Her yönüyle gelişmiş ve kalkınmış bir Türkiye hayali kuruyoruz. Türkiye’deki tüm kız çocukların zorunlu eğitimlerini tamamlamaları, aldıkları eğitimin niteliği ile de çağı yakalayabilmeleri ve hayattaki potansiyellerine ulaşmaları için çalışacağız.”

Suna ve İnan Kıraç Vakfı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı, Koç Holding Yönetim Kurulu Üyesi, Sirena Marine Denizcilik Yönetim Kurulu Başkanı iş insanı İpek Kıraç, annesi Suna Kıraç’ın vefatının birinci yıl dönümünde yeni bir eğitim seferberliği başlatmak üzere yola çıktı. İpek Kıraç bu önemli açıklamayı Suna ve İnan Kıraç Vakfı CGO’su Erdal Yıldırım, Suna ve İnan Kıraç Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Oya Ünlü Kızıl, Suna ve İnan Kıraç Vakfı Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Üyesi M. Özalp Birol, Suna’nın Kızları Genel Koordinatörü Burcu Gündüz Maşalacı ile birlikte yaptı. “Suna’nın Kızları”nı, Suna ve İnan Kıraç Vakfı çatısı altında başlattıklarını açıklayan İpek Kıraç, “Annem, çocukların gelişmelerini sağlamak, bilgilerini ve kültürlerini artırmak için gönüllü bir seferberlik ilan edilmesi gerektiğine inanırdı. ‘Eğitim yalnızca devlete bırakılamayacak kadar büyük ve karmaşık bir sorun. O bakımdan bizlerin destek olması gerekir’ derdi. Suna’nın Kızları’na başlarken, Türkiye’de şimdiye kadar kız çocukların eğitimi üzerine yapılan birçok değerli çalışmayı inceledik. Deneyimlerden öğrendik, ilham aldık. Ülkemizin dört bir köşesinde eğitime erişemeyen, erişen ama tamamlayamayan, tamamlayan ancak gerçek nitelikli eğitim alamayan kız çocukları odağımıza aldık. Türkiye’yi karış karış dolaşacağız. İş birlikleri yapacağız. Anlayacağız, anlatacağız. Kız çocukların eğitime erişmelerini ve eğitimlerini en iyi kazanımla tamamlamalarını sağlamanın yanı sıra öğretmen, okul, aile, mahalleleri ve karar vericileri de kapsayan bir ekosistem oluşturmayı hedefliyoruz” dedi.

Kız çocukların eğitim sistemi içerisinde çok sayıda zorlukla karşılaştığına dikkat çeken İpek Kıraç, şöyle devam etti: “Eğitime erişimin yanı sıra ders içerikleri, öğretim programları ve sınıf içi uygulamalar, okul ortamları, öğretmenlerin ve idarecilerin tutumları ve yetkinlikleri gibi eğitimin niteliğinde belirleyici rol oynayan çok farklı boyutlar var. Mesleki ve teknik ortaöğretimden mezun olanların mezuniyet alanları  incelendiğinde cinsiyete göre belirgin bir farklılaşma olduğu görülüyor. Örneğin, çocuk gelişimi ve eğitimi, el sanatları teknolojisi, aile ve tüketici hizmetleri, hasta ve yaşlı hizmetleri alanlarından mezun olanların %95’ten fazlası kız çocuklar.  Ancak metal teknolojisi, metalürji teknolojisi, tesisat teknolojisi ve iklimlendirme ve motorlu araçlar teknolojisi alanlarındaki mezunlar içinde kız çocukların oranı %1’in altında. Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) ve Uluslararası Matematik ve Fen Eğilimleri Araştırması (TIMSS) gibi değerlendirmelere göre, Türkiye’de kız çocukları ‘özgüven, okula aidiyet hissi, motivasyon, öğrenmeyi sevmek’ gibi avantajlı özellikleri başarıya dönüştürmekte erkeklerin büyük oranda gerisinde. PISA bulguları, kız ve erkek çocukların fen başarıları arasında anlamlı bir fark olmamasına karşın kız çocukların bilim ve mühendislik odaklı mesleklerdeki kariyer beklentilerinin erkeklerden düşük olduğunu gösteriyor. Kız çocukların okulda ve okul sonrasında anlamlı ve üretken yaşamlar sürmelerini istiyorsak bu tablo değişmek zorunda.”

Ön hazırlık fazı tamamlandı, haritalama çalışması gerçekleştirildi.

Suna’nın Kızları’nın ön hazırlık fazı Eğitim Reformu Girişimi ile iş birliği içerisinde yürütüldü. Türkiye’deki ilgili aktörlerin bu konuyla ilgili şimdiye kadar yaptıkları çalışmaları analiz etmek ve alandaki boşlukları tespit etmek için bir haritalama çalışması gerçekleştirildi. Haritalama çalışmasına, Türkiye’de kız çocukların eğitimi için çalışan, kız çocuklara yönelik faaliyetler düzenleyen ve kız çocukların eğitime erişiminin önündeki engelleri kaldırmaya yönelik çalışmalar yürüten 121 kurum ve bu kurumların gerçekleştirdikleri 279 proje dahil edildi. Masabaşı taraması, anket ve 45 uzman, kurum temsilcisi ve akademisyenle bireysel veya deneyim paylaşımı toplantıları yapıldı. Şimdi ise risk faktörlerinin yoğun olduğu bölgeler analiz ediliyor. Önümüzdeki süreçte, kız çocukların yapabilirliklerinin önündeki engelleri kaldıracak ve gereksinimlerini daha detaylı bir şekilde ortaya koyacak araştırmalar ve pilot uygulamalar yürütülecek. Sonrasında ise uygulama faaliyetlerinin aşama aşama risk altındaki tüm kız çocuklara erişmesi hedefleniyor. 

Suna’nın Kızları, kız çocuklarının karşı karşıya kaldıkları eşitsizlikleri katman katman belirlemeyi ve ortadan kaldırmayı hedefliyor.Suna’nın Kızları, kız çocukların “başarıları” kadar “başarma özgürlüğüne sahip olmalarını” önemseyen bir yaklaşıma sahip. Bu doğrultuda, eğitim ve istihdam alanında istatistiklerin ötesine geçerek, kız çocukların özgün koşullarında karşı karşıya kaldıkları eşitsizlikleri katman katman belirlemeyi ve ortadan kaldırmayı hedefliyor. Bu amaç kız çocukların karşılaştıkları riskler ve destekleyici faktörler konusunda kanıt temelli bir yaklaşım benimserken, çözümler konusunda paydaşlarla birlikte esnek, öğrenmeye açık ve hızlı olmayı gerektiriyor. Kısacası, Suna’nın Kızları eğitim alanında kız çocukları destekleyecek, güncel ihtiyaçlara uyum sağlayabilen güçlü bir ekosistem oluşturmayı hedefliyor.

DÜNYA

Cumhurbaşkanı Erdoğan 4. Antalya Diplomasi Forumu’nda konuştu

Haberler

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 4. Antalya Diplomasi Forumu’nun açılışında yaptığı konuşmada, “İnsanlık tarihiyle yaşıt olan bölgemizin bu köklü tarihine uygun olarak, medeniyetin, huzurun, güvenliğin, barışın coğrafyası olmasını istiyoruz. Biz artık çatışmanın değil uzlaşmanın, ayrışmanın değil ittifakın; kan, gözyaşı, acı ve gerilimin değil refahın ve istikrarın egemen olduğu bir bölge görmek, böyle bir dünyada yaşamak, evlatlarımıza böyle bir dünya bırakmak istiyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Ayrışan Dünyada Diplomasiyi Sahiplenmek” ana temasıyla NEST Kongre Merkezi’nde düzenlenen 4. Antalya Diplomasi Forumu’nun açılışında bir konuşma yaptı. Açılış programına Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan da katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasına, katılımcıları selamlayarak başladı. Antalya Diplomasi Forumu’nun 4’üncü buluşmasında devlet ve hükûmet başkanlarıyla bir araya gelmekten büyük memnuniyet duyduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yine buradan savaşların, çatışmaların, ölümlerin acısını yüreklerinde taşıyan tüm mazlumları, ülkem ve milletim adına selamlıyor, kendilerine dayanışma mesajlarımızı gönderiyorum” ifadesini kullandı.

Dünyanın dört bir yanından foruma teşrif eden, her bir misafire teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 3 gün sürecek programların, dünya ve insanlık için, özellikle coğrafyadaki mazlum ve mağdurlar için hayırlara vesile olmasını diledi.

“GÜÇ YARIŞININ YERİNE KÜRESEL VİCDANI TERCİH ETTİĞİMİZİ HEP BİRLİKTE DÜNYAYA BİR KEZ DAHA İLAN EDİYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, diplomasinin nabzının attığı, global bir markaya dönüşen forumun 4’üncüsünü başarıyla tertip eden Dışişleri Bakanlığı ve Bakan Hakan Fidan ile mesai arkadaşlarını, organizasyona destek veren tüm kuruluşları tebrik etti, bakanlığı döneminde forumun hayata geçirilmesine öncülük eden Antalya milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu’nu da kutladı.

“Ayrışan dünyada diplomasiyi sahiplenmek” temasıyla düzenlenen forum kapsamında icra edilecek panellerin ve görüşmelerin katılımcılara verimli bir ufuk turu yaptırmasını temenni eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünyada dış politika ve uluslararası ilişkiler alanında önde gelen etkinlikler arasında yerini alan foruma yönelik yoğun ilgiden memnuniyet duyuyoruz. Bugün burada çatışmaların yerine diyaloğu, kutuplaşmanın yerine ortak aklı, güç yarışının yerine küresel vicdanı tercih ettiğimizi hep birlikte dünyaya bir kez daha ilan ediyoruz. Antalya’dan tüm dünyaya verdiğimiz bu barış ve dostluk mesajları, Antalya Diplomasi Forumu’nu muadillerine göre farklı bir yerde konumlandırıyor. Her yıl olduğu gibi 3 gün boyunca binlerce katılımcı, kritik bölgesel ve küresel konularda fikir alışverişinde bulunup çözüm önerilerini ele alacaklar. Küresel diplomasinin kalbi, 3 gün boyunca yine Antalya’da atacak” dedi.

“DÜNYA BEŞTEN BÜYÜKTÜR, ÇÜNKÜ İNSANLIK BEŞTEN BÜYÜKTÜR”

Foruma yapacakları değerli katkılar için katılımcılara şükranlarını sunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “İnsanlık, arka arkaya yeni teknolojik hamleler gerçekleştirirken uluslararası sistem çağa ayak uydurabilmesi noktasında aynı başarıyı sergileyemiyor. Terör, açlık, yoksulluk, ırkçılık, İslam düşmanlığı, göçmen karşıtlığı ve iklim krizi gibi tüm insanlığı ilgilendiren sorunlarla uğraştığımız bir dönemde uluslararası toplumun daha adil, daha vicdanlı politikalar geliştirmede maalesef yetersiz kaldığına şahit oluyoruz. Bu eksikliği, başta bölgemizde yaşanan çatışmalar ve gerilimler olmak üzere çok geniş bir alanda her gün hissediyoruz. Diplomasinin insani, girişimci ve geleceğe yönelik plan yapabilme kabiliyetini daha fazla öne çıkarmamız gerektiği anlaşılıyor. Dünya beşten büyüktür, çünkü insanlık beşten büyüktür. Bu tespiti yaparken amacımız, böyle bir anlayışın hâkim kılınmasıdır. Türkiye, sahip olduğu tecrübe, tarihî, beşeri, kültürel zenginlik ve derinlik dolayısıyla dünyaya bu mesajı en rahat verebilecek ülkelerdendir. Burada öncelikle bir hakikati dikkatinize getirmek arzusundayım. Biz sorunların uzağında, konforlu bir coğrafyada yer alan bir ülke değiliz. Stratejik önemi yüksek olduğu kadar, krizlere gebe bir ülkede bulunuyoruz. Bu tarih boyunca da hep böyleydi. İşgal girişimleri, Haçlı Seferleri, emperyalist oyunlar, karışıklık çıkarma, istikrarsızlık üretme teşebbüsleri çevremizde hiç eksik olmadı. 1. Dünya Savaşı’ndan, Soğuk Savaş’a kadar büyük güçler arasındaki yıkıcı rekabetin en fazla hırpaladığı, en fazla olumsuz etkilediği coğrafya yine burasıydı.”

“BİZ BU COĞRAFYANIN SADECE SAKİNLERİ DEĞİL AYNI ZAMANDA SAHİPLERİYİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün de uluslararası siyasetin gündemini domine eden birçok sorun, savaş, kriz ve gerilimin yine Türkiye’nin yakın çevresinde cereyan ettiğini vurgulayarak, “Şunu da iftiharla söylemek durumundayım; biz bu coğrafyanın sadece sakinleri değiliz, aynı zamanda sahipleriyiz. Bin yıldır buradayız, bu topraklardayız. İnşallah daha nice asırlar boyunca yine burada olacağız” diye konuştu.

İnsanlık tarihiyle yaşıt olan bölgenin, bu köklü tarihine uygun olarak medeniyetin, huzurun, güvenliğin, barışın coğrafyası olmasını istediklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz artık çatışmanın değil uzlaşmanın, ayrışmanın değil ittifakın, kan, gözyaşı, acı ve gerilimin değil refahın ve istikrarın egemen olduğu bir bölge görmek, böyle bir dünyada yaşamak, evlatlarımıza böyle bir dünya bırakmak istiyoruz. Elbette bunun kolay olmadığını biliyoruz” ifadesini kullandı.

“İSRAİL, FİLİSTİN HALKINA KARŞI APAÇIK BİR SOYKIRIM UYGULUYOR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, barışın, savaştan daha fazla emek istediğinin farkında olduklarını belirterek, kolayı değil her zaman zoru seçtiklerini, bugün de zor olanın tarafında bulunduklarını vurguladı.

Bu anlayışla Ukrayna, Sudan, Libya, Somali gibi yakın dostluk içinde olunan ülkelerde nasıl barış ve istikrar için mücadele ediyorlarsa, Afrika ve Asya’da da ara buluculuk ve kolaylaştırıcılık gibi inisiyatiflerle sorumluluk üstlendiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Komşularımızla iyi ilişkiler tesis ederek, işbirliği imkânlarını, ticaret imkânlarını genişleterek, ayrıca çatışan taraflar arasında diyalog köprüleri kurarak ülkemizin etrafında bir barış ve güvenlik kuşağı oluşturmak çabasındayız. Şunu tüm samimiyetle bugün bir kez daha belirtmek isterim; bizim kimsenin toprağında, egemenliğinde, kaynaklarında gözümüz yoktur. Türkiye olarak nerede varlık gösteriyorsak orada yerin altındakilerle değil yerin üstündekilerle, yani insanlarla, yani canla ilgileniyoruz. Şunu unutmayalım, ‘zulüm ile abad olunmaz’ diyoruz. ‘Sömürü ve çatışma üzerine müreffeh bir gelecek inşa edilmez’ diyoruz.

Küresel vicdan ve adaleti en fazla yaralayan meselelerin başında malumunuz Filistin’deki, özellikle de Gazze’deki zulüm geliyor. İsrail, 1,5 senedir en temel insan haklarını hiçe sayarak, uluslararası hukuku ayaklar altına alarak, Filistin halkına karşı apaçık bir soykırım uyguluyor. Buna karşı sesimizi yükseltmek, bu zulme itiraz etmek, buna olabilecek en güçlü tepkiyi vermek bizim sadece kardeşlik değil aynı zamanda insanlık vazifemizdir, insanlığımızın bir gereğidir. Çünkü hepimiz bir kalp taşıyoruz. İsrail’in katliamlarına sessiz kalmak bu suça ortak olmaktır.”

İsrail ordusunun birkaç gün önce Gazze’nin güneyindeki Han Yunus kentinde gazetecilerin kaldığı bir çadırı bombaladığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu saldırıda 3 gazeteci hayatını kaybetti, yine 9’u medya mensubu 10 kişi ağır şekilde yaralandı. Şehit edilenlerin de biri Ahmet Mansur adında bir gazeteci. Saldırının ardından çadırın içinde diri diri yanan Ahmet Mansur’un görüntüleri bir yandan hepimizi dehşete düşürürken diğer taraftan İsrail’in işlediği savaş ve insanlık suçlarını da bir kez daha gözler önüne serdi. İsrail yönetimi bugüne kadar 211 gazeteciyi katletti, öldürdü. Sadece bu sabah Han Yunus’ta aynı aileden 7’si çocuk, 10 kişi şehit oldu. Şimdi bunun adı barbarlık değilse, soruyorum nedir?” ifadesini kullandı.

İsrail’in işlediği savaş ve insanlık suçlarına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail tarafından ambulansın içinde yaralılara yardıma giden sağlık personelinin infaz edildiğini, masum bebeklerin, çocukların, yıkıntılar arasında hayata tutunmaya çalışan kadınların acımasızca katledildiğini belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Elimizi vicdanımıza koyalım ve şu soruyu lütfen kendimize soralım. Savaşta dahi olsa meşru bir devlet böyle hareket eder mi? Bunun adı devlet terörü değil midir? Onun için, İsrail terör devletidir. Başka bir ismi olamaz” diye konuştu.

“FİLİSTİN HALKININ KAHRAMANCA MÜCADELESİNİ KİMSE ‘TERÖRİZM’ YAFTASI VURARAK KARALAYAMAZ”

İsrail hükûmetinin, Filistin halkını topraklarından söküp atmaya, ikinci bir Nekbe felaketi yaşatmaya çalıştığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan işlediği her suç hukuk önünde cevapsız kalan İsrail’in her seferinde daha kanlı, daha vicdansız saldırılara kalkıştığını aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’in işgali karşısında meşru direniş haklarını kullanan Filistinlilere “terörist” diyerek katliamlarını meşrulaştırma peşinde olduklarını ifade ederek, “Filistin halkının işgal karşısındaki kahramanca mücadelesini kimse ‘terörizm’ yaftası vurarak karalayamaz” ifadesini kullandı.

Filistinlilerin 7 Ekim 2023’ten beri topraklarını savunduğunu ve insanlığın iftihar vesilesi olduklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk milletinin tarih boyunca olduğu gibi bugün de Filistinlilerle tam bir dayanışma içinde hareket ettiğini vurguladı.

“ORTA DOĞUDA BARIŞ ANCAK, İSRAİL-FİLİSTİN MESELESİNİN İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜMÜ TEMELİNDE MÜMKÜNDÜR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “500 sene önce topraklarından kovulan tüm o İsrail halkını, Yahudileri, kapımızı açarak biz bu topraklarda misafir ettik. O günkü Türkiye neyse bugünkü Türkiye de aynısıdır. Saldırıların başladığı günden bu yana 101 bin tonun üzerinde insani yardım malzemesini bölgedeki kardeş ülkelerin de desteğiyle Gazze’ye gönderdik. İnşallah bundan sonra da Gazzeli mazlumlara yardım elimizi uzatmaya devam edeceğiz. İsrail’in Gazze’deki devlet terörü devam ettikçe, ateşkes çabaları sabote edildikçe, masumların üzerine bomba yağdıkça bölgemize kalıcı barışın gelmesi oldukça zordur. Tekrar vurguluyorum. Orta doğu’da barış ancak İsrail-Filistin meselesinin iki devletli çözümü temelinde mümkündür. Bu da 1967 sınırları dahilinde, başkenti Doğu Kudüs olan özgür, egemen ve toprak bütünlüğüne haiz bir Filistin devletinin kurulmasına bağlıdır. Başta Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi olmak üzere uluslararası toplumun tüm üyelerini bir kez daha sorumluluk üstlenmeye, akan kanı durdurmaya, Filistin halkının yanında olmaya davet ediyorum.”

“SURİYENİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ KONUSUNDA, BÖLGEDE TÜM AKTÖRLERLE ANLAYIŞ BİRLİĞİ İÇİNDEYİZ”

İsrail’in özellikle Lübnan’a ve Suriye’ye yönelik saldırılarıyla bölgenin istikrarını doğrudan tehdit eden sorunlu bir ülkeye dönüşmekte olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’in saldırılarının terör örgütü DEAŞ’la mücadele çabalarını da sekteye uğrattığını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Suriye’de etnik ve dini aidiyetleri kaşıyarak, ülkedeki azınlıkları hükûmete karşı kışkırtarak 8 Aralık devrimini dinamitlemeye çalışıyor. Bakın, Türkiye’nin bu konudaki tutumu gayet nettir. Biz komşumuz Suriye’de 14 yıl süren çatışma ve istikrarsızlığın yükünü en fazla çeken, bunun bedelini ödeyen ülkelerden biriyiz. 8 Aralık devrimiyle sadece Suriye’de değil, tüm bölgemizde kalıcı istikrarın tesisine yönelik yakalanan fırsatın heba edilmesine izin veremeyiz. Suriye’nin yeni bir istikrarsızlık girdabına sürüklenmesine göz yummayız. Toplam 911 kilometre uzunluğunda sınıra sahip olduğumuz komşumuz Suriye’nin toprak bütünlüğünü, istikrarını ve güvenliğini kendimizden ayrı görmediğimizi, burada özellikle dile getirmek istiyorum. Suriye halkı acıya, zulme ve savaşa doymuştur. Suriyeli kardeşlerimize bunları tekrar yaşatma niyeti olanlar hesaplarını buna göre yapmalıdır. Soğukkanlılığımızı, sabrımızı, meseleleri diyalog yoluyla çözme tavrımızı kimse yanlış anlamamalı, yanlış yorumlamamalı, sükûnetimiz birilerini çok hatalı heveslere sürüklememelidir.”

Türkiye’nin dış politikada gizli niyetlerle, gizli ajandalarla değil, ilkelerle hareket eden bir ülke olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm bölge halkları için barış, istikrar, refah ve güven istediklerini ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Suriye’nin toprak bütünlüğü ve istikrarının muhafazası noktasında Sayın Trump ve Putin başta olmak üzere bölgede nüfuz sahibi tüm aktörlerle anlayış birliği içindeyiz, çok yakın diyalog hâlindeyiz. Gerek bu anlayış birliği, gerek ülkemizin güvenlik planlamaları, gerekse Suriye hükûmetiyle aramızdaki mutabakatlar çerçevesinde gerekli bütün adımları atmayı kararlılıkla sürdüreceğiz” diye konuştu.

Yeniden Asya Açılımı ile Asya ülkeleriyle siyasi temas ve istişareleri her geçen gün arttırdıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afrika ortaklık politikasıyla da kazan-kazan yaklaşımıyla iş birliklerinin geliştiğini kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Güney Kafkasya’da kalıcı istikrarın sağlanması için çabalarımız sürüyor. Doğu Akdeniz ve Ege’de barış ve istikrarın devamını amaçlıyor, komşumuz Yunanistan’la olumlu atmosferlerin muhafazası için çalışıyoruz. Balkanlar’daki gelişmeleri çok yakından takip ediyor ve bölge ülkeleriyle işbirliğimizi devam ettiriyoruz. Orta Asya’daki kardeş cumhuriyetler dış politikamızdaki özel yerlerini her geçen gün daha da pekiştiriyor” değerlendirmesinde bulundu.

“TÜRKİYE OLMADAN AVRUPA GÜVENLİĞİNİN DÜŞÜNÜLEMEYECEĞİ BİR KEZ DAHA ORTAYA ÇIKMIŞTIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Ülkemizin yoğun çabalarıyla son yıllarda entegrasyon noktasında önemli adımlar atan Türk Devletleri Teşkilatı bu işbirliğimizin güçlendirilmesine çok önemli katkılarda bulunuyor. Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün tescili için çabalarımızı son dönemde arttırdık. Adada, adalet tecelli edene kadar bunu sabırla sürdüreceğiz. Avrupa Atlantik güvenliğinin temeli olan NATO, Türk dış politikasının ve ülkemizin güvenliğinin yapı taşlarından biridir. NATO’nun geleceği ve Avrupa güvenlik mimarisine dair tartışmaların gündemde olduğu bugünlerde, Türkiye olmadan Avrupa güvenliğinin düşünülemeyeceği bir kez daha ortaya çıkmıştır. NATO’nun en büyük ikinci kara ordusuna komuta eden Türkiye, özellikle son yıllarda büyük atılım yaptığı savunma sanayisiyle Avrupa güvenliği için gelecekte de sorumluluk almaya hazırdır.”

“AVRUPA BİRLİĞİ TAM ÜYELİĞİ, ÜLKEMİZİN STRATEJİK HEDEFİDİR”

Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) hedefinden uzaklaştığına dair iddia ve eleştirilerin bir geçerliliğinin olmadığını da dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, AB tam üyeliğinin hâlen Türkiye’nin stratejik hedefi olduğuna dikkati çekti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Ancak kimi zaman korkulardan, kimi zaman ön yargılardan, kimi zaman da Birliği içeriden esir almış aktörlerden dolayı Avrupa Birliği, üyelik sürecimizin ilerletilmesi hususunda gereken iradeyi sergileyemiyor. Daha doğru bir ifadeyle bugün kimi Avrupa ülkeleri bundan üç çeyrek asır önce Avrupa Birliği’ne hayat veren ufku, cesareti ve stratejik bakış açısını maalesef ortaya koyamıyor. Diyoruz ki, eğer Avrupa Birliği mevcut sınamaların üstesinden gelmek, yeniden yapılanan küresel sistemde hak ettiği şekilde temsil edilmek istiyorsa buna göre davranmalı, bagajlarından kurtulmalı ve Türkiye, tam üye olarak Birlik’teki sandalyesine bir an önce kavuşmalıdır. Biz üyelik sürecimizi ilerletme noktasında hazırız ve kararlıyız. Avrupa Birliği’nden de somut adımlar atmasını bekliyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, güçlü bir savunma sanayisi olmadan güçlü bir dış politikanın uygulanamayacağını belirterek, Türkiye’nin bugünkü özgüvenini diğer adımlarıyla birlikte savunma sanayisi alanındaki atılımlarına borçlu olduğunu kaydetti.

“Bugün bu alanda yüzde 80 seviyesinde yerlilik oranına ulaştık. Böylece kendi göbeğimizi kendimiz keser duruma geldik” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin silahlı, silahsız insansız hava araçları, gemiler, helikopterler, tanklar, roket ve füzelerin yanı sıra daha pek çok yetenekle kendi ihtiyaçlarını karşılamanın çok ötesine geçtiğini dile getirdi.

“ABD İLE 100 MİLYAR DOLARLIK TİCARET HEDEFİMİZE BÜYÜK ÖNEM VERİYORUZ”

Savunma sanayisinde yıllık 10 milyar dolar ihracat hedefine her geçen yıl emin adımlarla yaklaşıldığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Dost ve kardeş ülkelerle savunma işbirliğimizi de giderek güçlendiriyoruz. Müttefikimiz ve stratejik ortağımız Amerika Birleşik Devletleri ile 100 milyar dolarlık ticaret hedefimize büyük önem veriyoruz. Başkan Trump’ın ikinci döneminde kendisiyle olan yakın dostluğumuzun da katkısıyla Amerika’yla ilişkilerimizin her alanda serpileceğine inanıyorum. Köklü bir geçmişe sahip olduğumuz Rusya Federasyonu ile ilişkilerimiz, çok boyutlu bir zeminde günden güne gelişiyor. Ortak coğrafyayı paylaştığımız Rusya’yla işbirliğimizi karşılıklı menfaat ve saygı temelinde ilerletmekte kararlıyız. Dördüncü yılına gelen Rusya-Ukrayna Savaşı’nın adil ve sürdürülebilir bir barış anlaşmasıyla sona erdirilmesi önceliğimiz olmaya devam ediyor. Karadeniz girişimi, esir takası ve İstanbul Süreci başta olmak üzere birçok adım attık. İlk günden beri muhafaza ettiğimiz dengeli ve proaktif tutumumuzu inşallah aynı şekilde sürdüreceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Asya, Afrika ve Latin Amerika ülkeleri ile de ilişkileri geliştirmenin gayretinde olacaklarını belirterek, “Gümrük tarifeleri üzerinden kızışan ticari rekabetin yıkıcı hâle gelmemesi için elimizden geleni yapmaktayız. Şoklara karşı dirençli ekonomisiyle Türkiye, bu süreci sadece sorunsuz atlatmakla kalmayacak, Allah’ın izniyle yeni dönemin kazananlarından da biri olacaktır” dedi.

Türkiye’nin terörden kurtulduğunda ekonomide farklı bir ivme kazanacağına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: “Ülkemizin 40 yılına, binlerce vatandaşının canına ve milyarlarca dolar kaynağına mal olan terör belasından da kurtulduğumuzda inşallah ekonomide çok farklı bir ivme yakalayacağız. Türkiye Yüzyılı ifadesinde anlamını bulan ülkümüze inşallah sizlerin de desteğiyle ulaşacağımızdan hiçbir şüphe duymuyoruz. Antalya Diplomasi Forumu’nun da bu vizyonumuzun gelecek nesillere ve tüm dost ülkelere anlatılmasına vesile olacağına inanıyorum.”

GENÇ GAZETECİLER ANTALYA

OKUMAYA DEVAM ET

DÜNYA

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto ile ortak basın toplantısında konuştu

Haberler

on

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto ile gerçekleştirdikleri ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Ticaret hacmimizi karşılıklı fayda temelinde ve dengeli şekilde 10 milyar dolar hedefine yükseltmek için atılabilecek adımları değerlendirdik. Savunma sanayiinden müteahhitliğe, sağlık ve enerjiden gıda sektörüne kadar iş birliğimizde yeni açılımlar yapma hususunda mutabık kaldık” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Endonezya Cumhurbaşkanı Prabowo Subianto, baş başa ve heyetler arası görüşmeleri ile anlaşmaların imza töreninin ardından, ortak basın toplantısı düzenleyerek açıklamalarda bulundu.

Dost ve kardeş Endonezya’yı son olarak Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi’nin ilk toplantısı vesilesiyle şubat ayında ziyaret ettiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, misafirperverliklerinden dolayı Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto ve Endonezya makamlarına şükranlarını sundu.

Karşılıklı temasların iki ülke arasındaki dostluk ve kardeşlik ilişkilerinin ulaştığı müstesna düzeyi ortaya koyduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Değerli kardeşim Subianto’nun Türkiye Büyük Millet Meclisimizde bugün yaptıkları tarihî nitelikteki hitabı ülkelerimiz arasındaki kadim kardeşliğin en güzel tezahürüdür. Endonezya ile bu sene diplomatik ilişkilerimizin tesisinin 75. yıl dönümünü idrak ediyoruz. Tabii tarihî bağlarımız bundan 400 yıl öncesine dayanıyor. Az önce kültür, afet ve acil durum yönetimi ile iletişim alanlarında belgeleri imzaladık. Ticaret hacmimizi karşılıklı fayda temelinde ve dengeli şekilde 10 milyar dolar hedefine yükseltmek için atılabilecek adımları değerlendirdik. Savunma sanayinden müteahhitliğe, sağlık ve enerjiden gıda sektörüne kadar iş birliğimizde yeni açılımlar yapma hususunda mutabık kaldık. Savunma sanayi bağlamında ortak üretim dâhil olmak üzere mevcut projelerimizi ve yeni iş birliği imkânlarını değerlendirdik.”

“HALKLARIMIZ ARASINDAKİ BAĞLARI DAHA DA GÜÇLENDİRMEYİ HEDEFLİYORUZ”

İki önemli turizm ülkesi olan Türkiye ve Endonezya arasındaki beşeri hamleler ile temasların geliştiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu bilgileri verdi: “Geçtiğimiz yıl Endonezya’dan ülkemize 203 bin, ülkemizden Endonezya’ya ise yaklaşık 50 bin turistin ziyaretinden memnuniyet duyuyoruz. Bayrak taşıyıcı hava yollarımızın sefer sayılarının artırılması suretiyle bu rakamların katlanacağına inanıyorum. Halklarımız arasındaki bağları, kültür ve eğitim alanlarındaki iş birliğimizi ilerleterek daha da güçlendirmeyi hedefliyoruz. Endonezyalı gençlerin Türkiye Burslarına artan ilgisini memnuniyetle müşahede ediyoruz. Ülkemizde eğitim almış yaklaşık 5 bin Endonezyalı kardeşimizin her birini kültür elçileri olarak görüyoruz.”

“FİLİSTİN DAVASININ SAVUNULMASINDA ENDONEZYA İLE BİRLİKTE ÇALIŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

Türkiye’nin Endonezya ile Birleşmiş Milletler, İslam İşbirliği Teşkilatı, G20, D8 ve MIKTA dâhil tüm uluslararası platformlardaki iş birliğini sürdürdüğünü dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Endonezya’nın Filistin meselesine ilişkin tutumunu takdirle karşılıyoruz. Önümüzdeki dönemde Gazze’nin yeniden inşasında ve Filistin davasının savunulmasında Endonezya ile birlikte çalışmaya devam edeceğiz” dedi.

Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto’nun, Antalya Diplomasi Forumu’na da katılacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “‘Ayrışan Dünyada Diplomasiyi Sahiplenmek’ temasıyla yapılacak bu önemli etkinliğe gösterilen yoğun ilgiden memnuniyet duyuyorum. Şüphesiz bu yoğun ilgi ülkemizin küresel diplomasideki artan ağırlığını bir kez daha gözler önüne seriyor. Biz de ayrıca, forum marjında çok sayıda görüşme gerçekleştireceğiz. Bu düşüncelerle Cumhurbaşkanı Sayın Subianto’nun ziyaretinin ikili ve çok taraflı iş birliğimize katkıda bulunacağına gönülden inanıyorum. İstişarelerimizin ve aldığımız kararların hayırlara vesile olmasını diliyorum.”

Ortak basın toplantısında konuşan Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ve Türkiye’ye sıcak karşılamaları ve iki ülke arasındaki iş birliğini desteklemesi yönündeki gayretleri için teşekkür ederek, Türkiye-Endonezya arasındaki diplomatik ilişkilerin 75. yılında olduklarını ve daha güçlü bir iş birliği istediklerini belirtti.

ENDONEZYA CUMHURBAŞKANI SUBİANTO: “HER İKİ ÜLKE OLARAK İSLAM DÜNYASINDA POZİTİF BİR GÜÇ OLMAK İSTİYORUZ”

Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto, iki ülkenin benzer tarihe ve vizyona sahip olduğunu ifade ederek, “Her iki ülke olarak İslam dünyasında pozitif bir güç olmak istiyoruz. Bu anlamda bu sorumluluğu da üstlenmemiz gerek. Küresel güneyin liderleri olarak, stratejik ortaklar olarak yeni bir küresel düzen yaratma sorumluluğunu üstlenmemiz gerekiyor” dedi.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirilen ortak basın toplantısı öncesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto’nun huzurunda iki ülke arasında üç anlaşma imzalandı.

İKİ ÜLKE ARASINDA İMZALANAN ANLAŞMALAR

“AFAD ile Endonezya Ulusal Afet Yönetimi Kuruluşu arasında Afet ve Acil Durum Yönetimi Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı”

“Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ile Endonezya Cumhurbaşkanlığı İletişim Ofisi arasında Medya, Halkla İlişkiler ve İletişim Alanlarında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı”

“Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Endonezya Kültür Bakanlığı arasında Kültürel İşbirliği Anlaşması”

GENÇ GAZETECİLER ANKARA

OKUMAYA DEVAM ET

DÜNYA

Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

Haberler

on

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye resmî ziyarette bulunan, Endonezya Cumhurbaşkanı Prabowo Subianto’yu Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde resmî törenle karşıladı.

Türkiye ve Endonezya bayrakları önünde basın mensuplarına poz veren ve heyetlerini takdim eden Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto, daha sonra baş başa ve heyetler arası görüşmelerini gerçekleştirmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesine geçti.

GENÇ GAZETECİLER ANKARA

OKUMAYA DEVAM ET

DÜNYA

DÜNYA2 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan 4. Antalya Diplomasi Forumu’nda konuştu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 4. Antalya Diplomasi Forumu’nun açılışında yaptığı konuşmada, “İnsanlık tarihiyle yaşıt olan bölgemizin bu köklü tarihine uygun olarak, medeniyetin,...

DÜNYA2 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto ile ortak basın toplantısında konuştu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto ile gerçekleştirdikleri ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Ticaret hacmimizi karşılıklı fayda temelinde ve dengeli şekilde...

DÜNYA2 gün önce

Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye resmî ziyarette bulunan, Endonezya Cumhurbaşkanı Prabowo Subianto’yu Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde resmî törenle karşıladı. Türkiye ve Endonezya...

DÜNYA3 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto’yu karşıladı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’yi ziyaret eden Endonezya Cumhurbaşkanı Prabowo Subianto’yu Esenboğa Havalimanı’nda karşıladı. Karşılama töreninde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, Millî Savunma...

DÜNYA3 gün önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Polis Teşkilatı heyetini kabul etti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk Polis Teşkilatı’nın 180. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve Türk Polis Teşkilatı...

DÜNYA6 gün önce

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Birleşik Arap Emirlikleri’nde Temaslarda Bulunuyor

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ilişkilerini başta hizmet sektörü ve yatırımlar olmak üzere her alanda...

DÜNYA1 hafta önce

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Mart Ayı Dış Ticaret Verilerini Açıkladı

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Mart 2025’te 23,4 milyar dolarla tarihin en yüksek ikinci mart ayı ihracat rakamını elde ettiklerini belirterek,...

DÜNYA2 hafta önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Ramazan Bayramı mesajı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ramazan Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajında, “Cumhurbaşkanı ve hükûmet olarak, Türkiye Yüzyılı vizyonumuz doğrultusunda ülkemizi her alanda hak ettiği...

DÜNYA2 hafta önce

“Türkiye olarak kardeş Filistin halkına gereken her türlü desteği vereceğiz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması Ödül Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Şunu herkes bilsin ki biz sonuna kadar Filistinli kardeşlerimizin...

DÜNYA3 hafta önce

Ticaret Bakanı Bolat, İftarda Gençler, Yaşlılar, Otizmli ve Engelli Çocuklarla Buluştu

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, “Sosyal devlet, bizim açımızdan olmazsa olmaz bir zorunluluk ve görev. Ticaret, sanayi, tarım, adalet, eğitim, savunma,...

EN ÇOK OKUNAN HABERLER

seers cmp badge
tr_TRTurkish